Eskimeyen Hikayeler: Mitolojiden Modern Eserlere

 

                                                            Bu resim copilotla yapılmıştır        


Katıldığım bir eğitimde, eğitmen “siz aklınıza gelen soruları sormaktan çekinmeyin, ne kadar delice veya zor görünse de sorun; cevap size gelecektir" demişti. Bunu çok somut bir gerçek olarak algılayan zihnim, bilinçaltına ve etrafımızı algılama biçimlerimize yorduğu için o günden beridir birçok soru sordum. Çoğunun cevabını aldığımı fark bile etmedim belki bazen de çok sonradan jeton düştü.

Bu sorulardan birini aşağıda linkini verdiğim Prokrustes’in Yatağı adlı hikayede sormuştum.

“Neden günümüzde de eskimeyen, bugün bile bizi etkileyen mitolojik öyküler gibi hikayeler çıkmıyor artık? Gün be gün değişen dünyamızda, belki de geçmişten ders almak ve onun zaman testinden geçmiş hikayelerinden ilham almak önemlidir.”

Joseph Campbell’ın Saf Mutluluk adlı konferans konuşmalarının toparlandığı kitabını okurken not aldığım bir cümle bugün Prokrustes’in Yatağı yazısının İngilizcesini düzenlerken zihnimde yankılandı.

“Bugün mitsel bir bir geleneğin oluşması için gereken durağanlığa sahip değiliz. Yuvarlanan taş yosun tutmaz. Mit yosundur” Joseph Campbell — Saf Mutluluk

İronik olan şu ki, sorunun cevabını aslında henüz soruyu sormadan aylar önce defterime not almış ve unutmuştum. Yani soru bana belki de cevabından dolayı gelmişti. Bana zamanda karmaşık bir yolculuk yaptıran bu konu üzerinde biraz daha düşünmeye değeceğine karar verdim :)

Mitlerin Zamanı: Modern Dünyada Eski Hikayelerin Yankısı

Mitolojik öyküler, zamanın ötesinde bir güce sahip. İnsanlık, antik çağlardan beri korkularını, umutlarını ve hayallerini bu hikayelerle ifade etmişler. Ancak günümüzde, neden eskimeyen, bugün bile etkileyici olan mitolojik öyküler gibi hikayeler çıkmıyor artık? Cevap, Joseph Campbell’in dediği gibi, belki de modern dünyanın durağanlığa sahip olmamasındadır: “Yuvarlanan taş yosun tutmaz. Mit yosundur.”

Mitolojik hikayelerin kalıcılığının sırrı, evrensel temalar içermesindedir. Aşk, ihanet, cesaret, kıskançlık gibi insan deneyiminin temel taşları, bu eski hikayelerde işlenir. Bu temalar, kültürler ve zamanlar ötesinde geçerliliğini korur. Günümüzdeki olaylarda bile bu hikayelerden ders çıkarabilmemiz, onların hala güncel kalabildiğinin kanıtıdır.

Ancak günümüz dünyası hızla değişiyor. Teknoloji ve küreselleşme, kültürlerin karışmasına, anında bilgiye erişime olanak tanır. Her gün yeni bir hikaye, film, roman ya da müzik eseriyle karşılaşıyoruz. Bu eserler, genellikle anlık tatmin sağlamak için üretiliyor ve kalıcı bir iz bırakmadan anlık bir heyecan sunup yok olup gidiyorlar.

Mitolojinin Gücü Nereden Geliyor?

Evrensel Temalar: Mitolojik hikayeler, sevgi, ölüm, savaş, kahramanlık gibi evrensel temaları ele alır. Bu temalar, her insan için anlam ifade eder ve zamandan bağımsız olarak yankı uyandırır.

Sembolizm: Mitolojik hikayeler, sembollerle doludur. Bu semboller, hikayelere derinlik katar ve farklı yorumlara açıktır. Mitolojide her şeyin bir anlamı vardır. Karakterler, nesneler ve olaylar, sadece oldukları şeyden öte bir şeyi temsil eder. Farklı insanlar, sembolleri farklı şekilde yorumlayabilir ve bu da hikayelerin zamansız ve evrensel hale gelmesini sağlar.

Kahraman Arketipleri: Mitolojik hikayeler, kahraman arketipleri sunar. Bu arketipler, insan ruhunun farklı yönlerini temsil ederken onları kendimizde ve başkalarında görebiliriz. Bu da bize kendimizi daha iyi anlamamıza ve dünyadaki yerimizi bulmamıza yardımcı olur.

Geçmişten Dersler: Mitolojik hikayeler, geçmişten ders almamızı sağlar. Atalarımızın hatalarından ve başarılarından öğrenebilir, kendi hayatımıza uyarlayabiliriz.

Modern Mitoloji: Groundhog Day ve Evrensel Temalar

Günümüzde de mitolojik öykülere yaklaşan eserler ortaya çıkabiliyor. Hepimizin etkilendiği, dersler çıkardığı ve bakış açımızı değiştirdiği örnekler mevcut. Örneğin, “Groundhog Day” (Bugün Aslında Dündü) filmi, bir adamın aynı günü sürekli yaşayarak hatalarıyla yüzleştiği, yaklaşımını ve bakış açısını değiştirerek hayatını nasıl dönüştürdüğünü anlatarak, mitolojik bir hikayenin modern bir yorumuna benzer bir etki bırakabiliyor. Bu film, insanın kendini keşfetme ve değişim yolculuğunu, mitolojik öykülerdeki gibi evrensel bir tema etrafında işlerken, bize “Kahramanın Sonsuz Yolculuğunu” deneyimleme fırsatını yaşatıyor.

Hikayeler, insanlığın en eski ve en güçlü geleneklerinden biridir. Onlar aracılığıyla birbirimize bağlanır, geçmişten dersler çıkarır ve geleceğe dair umutlar besleriz. Üzerinde biraz daha fazla düşünme fırsatı yarattığımda, bu tarz etkileyici örneklerin birçoğunu hatırlayabildim. Ve bu örnekleri mitolojik hikayelerle karşılaştırdığımda, insanların sorunlarına ışık tutma, ortak neşe, sevinç ve kederi yansıtarak evrenselleşme, karakter arketipleriyle insanlara kendi duygularıyla yüzleşme fırsatı sunma gibi ortak özellikler buldum.

Ve aslında kendi soruma daha güzel bir yanıt buldum:

Belki de taşlar hala yosun tutuyor, ancak biz onları zihnimizden temizlemeyi fazlasıyla kolaylaştırıyoruz.

Sizce ölümsüz olan modern eserleri yorumlarda paylaşsanız ne güzel olur :)

Sevgiler,






Comments

Popular posts from this blog

Pisagor ve 5. Çekiç: Uyumsuzluğun Gücü